bugün
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek29
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak8
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- sözlük kızlarının saç rengi14
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum15
- bir kadın nasıl tavlanır19
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız15
- hemşire kızlar nasıl oluyor27
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz26
- en yaşlı özelliğiniz22
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi22
- insanlar melek mi şeytan mı9
- iğrenç bir his tarif et27
- icardi190522
- düşün ki o bunu okuyor8
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- anın görüntüsü9
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks19
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- az önce arabamdan inen tatlış kız12
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi22
- içip içip entry girmek8
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır19
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
- suriyeliler suriye'ye dönsün10
- fake hesabım için nick önerileri9
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek15
- yazarların ruh hali9
- düz dünyacıların güneş tutulmasına bakışı12
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak10
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
- aykolik'in boyu yaşı kilosu mesleği8
- bik bik'in yaşı boyu kilosu8
- ahirette sorulacak ilk soru8
entry'ler (256)
Anne parfümü-Çocukluğumda hep bunu kullanırdı - gecen gün mona versiyonunu hediye etti biri ona, koluma sıkıp Çok begendiğimi söylediğimdeyse bana hediye etti ...saf,berrak , masum bi koku .. Anne kokusu ... Annesini yaninda hissetmek isteyen genÇ kız kokusu
Paranoyak ve ileri ileri derecede depresiv olan, uÇan kuştan dahi şüphe edip takintilari cok olan bir tanidigimin 10 gun özel bir psikatri kliniginde yatip 10 ekt gördükten sonra.psikatrist tarafindan günde 20mg kullanilması şart koşulan ilaÇ,tabi yaninda baska ilaclarda kullaniyor bu sahis ama ilerlemeyi bende farkediyorum, bugün ilaÇ kutusundan bir tanecik Çaldıktan itibaren benimde başlayacagım.takintilarima dengesizligime son verecegini umdugum ilac.
kiminle evlendigini sorusunu akillara getiren konu
sizle evlenmek istiyorsa ne ala,baskasiyla evlenmek istiyorsa sictiniz
büyü desen fenerde,şike desen fenerde sonra vay efendim fenerbahce türkiyenin en temiz takimidir.
simdilerde unuturulmaya calisilan kara leke! ...
yillar önceydi "Allahu Ekber" diyerek diri diri Insan yakti bir kesim..
Inanclarini sorguladiklari icin,Inanclari ile Hemfikir olmadiklari icin...
Inancsizlar! diye bagirip,diri diri cocuk yakan,diri diri genc yakan diri diri anneleri babalari yakan
bu kisilerin bi inanci varmiydi acaba? bir müslüman olarakk,diri diri insan yakmanin bu dine uygun oldugunu düsünmüyorum..
kac kezz tavaf edicekler hacci? günahlarinin affolmasi icin? kac tavaf kurtaracak onlari ahiretteki madimak ate$INDEN !
yillar önceydi "Allahu Ekber" diyerek diri diri Insan yakti bir kesim..
Inanclarini sorguladiklari icin,Inanclari ile Hemfikir olmadiklari icin...
Inancsizlar! diye bagirip,diri diri cocuk yakan,diri diri genc yakan diri diri anneleri babalari yakan
bu kisilerin bi inanci varmiydi acaba? bir müslüman olarakk,diri diri insan yakmanin bu dine uygun oldugunu düsünmüyorum..
kac kezz tavaf edicekler hacci? günahlarinin affolmasi icin? kac tavaf kurtaracak onlari ahiretteki madimak ate$INDEN !
eski sevgilinin kokusu
plaka 09 mu ? 09 ! ötesi varmi? yok *
nerdesin lan hala?
Sivas Katliaminda cok büyük etken olan kisi ...
ikisiylede ayni anca cikma sonucunu dogurrur ve bu cok serefsiz bir davranistir
jean paul gaultier
hugo boss boss
hugo boss boss
murat yilmazyildirim
adini okudugumda dahi tüylerimi diken diken eden.sair ceketli cocuk....
kirli sakal ,kendine has bir gülüs tüysüz ve kasli bir gögüs,
alnimdaki yazi kadar benimsin.
dün tesadüfen youtube'da dolasirken kesfettigim bir hafiz.nedense bir gazeli bana ölümü hatirlatti
http://www.youtube.com/watch?v=huZ5Q49fL3s
http://www.youtube.com/watch?v=huZ5Q49fL3s
Hâfız Sami Efendi 1874 yılında Filibe'de doğdu. Hacı Ali Efendi ile Zatiye Hanımın oğludur. Dedesi Bekir Efendi de çevresinde sesinin güzelliği ile tanınırmış. Hâfız Sami dört yaşında iken ailesi istanbul'a göç ederek Fatih semtine yerleşti. Tezgâhçılar ve Ata mektebinde okurken Hâfız Hüseyin Efendi'den hıfza başladı ve on iki yaşında hıfzını tamamladı. Hacı Kadri Efendi, Eğinli Rahmi Efendi ile Muhaddis Hacı Abduş Efendi'den medrese dersleri görerek "icâzet" aldı. Çeşitli câmilerde imamlık yaptı. Hac'ca gitti.sonra eski hocası Hacı Hüseyin Efendi'den "ilm-i Kıraat" okudu ise de bitiremedi.
Mûsikîyi Bolahenk Nuri Bey, Enderûnî Hâfız Yusuf, Bestenigâr Ziya Bey, Çarşambalı Cemal Efendi, Şeyh Hacı Edhem Efendi ve Hacı Kirâmî Efendi'den öğrendi. Mûsikîmizin pratik yönlerini çok iyi kavrayan, özellikle modülasyon ( geçki ) tekniğini ustalıkla kullanan güçlü bir hâfız ve gazelhandı. Münir Kökten, Sami Efendi'yi dedesi Zekâi Dede'ye götürerek dinletmiş, genç sanatkârı biraz yoklayan bu büyük usta sesini ve mûsikî bilgisini beğenmişti. Türk mûsikîsi alanında ses sanatkârları arasında en büyük seslerden biri olarak bilinir. Çok güzel bir uslûbla Mukabele, Kur'ân ve Mevlid okurdu. Kısa sürede ün kazanarak ülke çapında tanınan bir sanatkâr oldu. Kendinden sonra gelen hâfızları ve gazelhanları etkilemiştir. Ruşen Kam, Bazı sabahlar Mesud Cemil ile Aksaray'dan Sultanahmet'e gelerek, Sultan Ahmed ve Ayasofya câmilerinde ezan okuyan Hâfız Sami ve Hâfız Kemal Efendileri dinlediklerini ve orada büyük bir kalabalığın biriktiğini söylerdi.
Hâfız Sâmi'nin sesi hem pestlerde hem de tizlerde çok geniş bir sahaya sâhipti ve kesinlikle falso yoktu. Tizlerde okuduğu zaman sanki sesinin tavanı yokmuş gibi nağmeleri peşpeşe sıralıyordu.
Hac farîzasını yerine getirmek üzere Hicâz'a gittiği zaman Hicaz Emîri "Şerif Hüseyin Efendi" kendisini dinlemiş ve "Evlâdım senin sülâlende mutlaka bir arab vardır. Kur'ân'ın telâffuzunu böyle okuyabilmek için ancak arab olmak gerekir" diyerek iltifât etmişti. (Meşhur Hâfız Sâmî, Ali Rızâ Sağman, 1947) Bu da gösteriyor ki Hâfız Sâmî Kur'ân-ı Kerîm'i sâdece Türk Mûsikîsi makamlarıyla süslemekle kalmıyor, Arapça olan Kur'ân'ı telâffuzların hakkını vererek, mahreçlerde (Türk Makamlarını kullanırken mahreçleri farklı olan kaf, kef, ayın, ha, vav, he gibi harfleri Türkçe harflerin mahreçleri gibi telâffuz eden ve "ayın" ve "kaf" ları mübâlâğalı biçimde çatlatan bâzı hâfızlar gibi) mübâlağaya kaçmadan, kırâat ilminin bütün özelliklerini okuyuşuna yansıtıyordu. Türkçe olan sâdece okuyuş tavrı ve Mûsikîsi idi.
Ne yazık ki bugün elimizde Kur'ân-ı Kerîm ve ezân okuduğu plâkları yoktur. Fâtih Câmii'nde okuyacağı zaman sadece istanbul'dan değil yurdun bir çok yerlerinden onu dinlemeye gelindiği ve câminin dışarılarda bile yer kalmayıncaya kadar dolduğu bir dönemde bir çok gazel plâğı doldurmuş olmasına rağmen, Kur'ân'ı bu kadar güzel okuduğu bilinen bu üstâdımızın plâklara neden Kur'ân-ı Kerîm okumamış olduğunu düşünmek lâzımdır. Okumuş olup da bunların yurt dışına dağılmış olma ve Allah Kelâmı'nı "gereken saygı gösterilemez" endişesiyle plâklara okumadığı ihtimâlini de düşünmek lâzımdır. Sebepleri çeşitli olabilir. Fakat uzun bir süre ezânın yasak edildiği bir ülkede herhalde ezânı ve dolayısıyla Kur'ân'ı plâğa okumak cesâret işi olsa gerektir. Fakat buna rağmen okumuş olup da bunların Amerika ve Avrupa gibi dış ülkelere çıkmış olabileceği ihtimâlini ve bir gün bir yerlerden çıkıp geleceği hüsn-i niyetini taşıdığımı da belirtmeliyim.
Mevcut olan gazel plâkları okuyuşu, sesi, mûsikî tavrı hakkında yeterli bilgi vermektedir. Türk Mûsikîsi makamlarını bütün incelikleriyle kullanıyor, her okuyuşunda makâmı târif ediyordu. "Şevkefzâ" makâmındaki gazeli onun okuyuşunu ifâde etmek için en güzel örneklerindendir. (hafızsami1) Hele bu sesle ve tavırla okuduğu Kur'ân-ı Kerîm'i bir de dinleyebilseydik...
Sami Efendi genç sayılabilecek bir yaşta ( Otuz yaşında ) bir ruh hastalığına yakalandı. Dinlemek isteyenlere önem vermez, içinden geldiği zaman okurdu. Tedavilerinden bir sonuç alınamadı. 26 Nisan 1943 tarihinde ablası ile doktora giderken Nişancı caddesinde öldü. Cenazesi Edirne kapısı mezarlığında şair Bakî'nin mezarının yanı başına defnedildi.
Yaşadığı sürece büyük saygı ve sevgiye mazhar olan bu üstâdımıza Allah'dan rahmet diliyor, Onun okuduğu Kur'ân'ı hiç olmazsa âhirette dinlemeyi nasib etmesini niyâz ediyoruz. Allah ondan râzı olsun.
Mûsikîyi Bolahenk Nuri Bey, Enderûnî Hâfız Yusuf, Bestenigâr Ziya Bey, Çarşambalı Cemal Efendi, Şeyh Hacı Edhem Efendi ve Hacı Kirâmî Efendi'den öğrendi. Mûsikîmizin pratik yönlerini çok iyi kavrayan, özellikle modülasyon ( geçki ) tekniğini ustalıkla kullanan güçlü bir hâfız ve gazelhandı. Münir Kökten, Sami Efendi'yi dedesi Zekâi Dede'ye götürerek dinletmiş, genç sanatkârı biraz yoklayan bu büyük usta sesini ve mûsikî bilgisini beğenmişti. Türk mûsikîsi alanında ses sanatkârları arasında en büyük seslerden biri olarak bilinir. Çok güzel bir uslûbla Mukabele, Kur'ân ve Mevlid okurdu. Kısa sürede ün kazanarak ülke çapında tanınan bir sanatkâr oldu. Kendinden sonra gelen hâfızları ve gazelhanları etkilemiştir. Ruşen Kam, Bazı sabahlar Mesud Cemil ile Aksaray'dan Sultanahmet'e gelerek, Sultan Ahmed ve Ayasofya câmilerinde ezan okuyan Hâfız Sami ve Hâfız Kemal Efendileri dinlediklerini ve orada büyük bir kalabalığın biriktiğini söylerdi.
Hâfız Sâmi'nin sesi hem pestlerde hem de tizlerde çok geniş bir sahaya sâhipti ve kesinlikle falso yoktu. Tizlerde okuduğu zaman sanki sesinin tavanı yokmuş gibi nağmeleri peşpeşe sıralıyordu.
Hac farîzasını yerine getirmek üzere Hicâz'a gittiği zaman Hicaz Emîri "Şerif Hüseyin Efendi" kendisini dinlemiş ve "Evlâdım senin sülâlende mutlaka bir arab vardır. Kur'ân'ın telâffuzunu böyle okuyabilmek için ancak arab olmak gerekir" diyerek iltifât etmişti. (Meşhur Hâfız Sâmî, Ali Rızâ Sağman, 1947) Bu da gösteriyor ki Hâfız Sâmî Kur'ân-ı Kerîm'i sâdece Türk Mûsikîsi makamlarıyla süslemekle kalmıyor, Arapça olan Kur'ân'ı telâffuzların hakkını vererek, mahreçlerde (Türk Makamlarını kullanırken mahreçleri farklı olan kaf, kef, ayın, ha, vav, he gibi harfleri Türkçe harflerin mahreçleri gibi telâffuz eden ve "ayın" ve "kaf" ları mübâlâğalı biçimde çatlatan bâzı hâfızlar gibi) mübâlağaya kaçmadan, kırâat ilminin bütün özelliklerini okuyuşuna yansıtıyordu. Türkçe olan sâdece okuyuş tavrı ve Mûsikîsi idi.
Ne yazık ki bugün elimizde Kur'ân-ı Kerîm ve ezân okuduğu plâkları yoktur. Fâtih Câmii'nde okuyacağı zaman sadece istanbul'dan değil yurdun bir çok yerlerinden onu dinlemeye gelindiği ve câminin dışarılarda bile yer kalmayıncaya kadar dolduğu bir dönemde bir çok gazel plâğı doldurmuş olmasına rağmen, Kur'ân'ı bu kadar güzel okuduğu bilinen bu üstâdımızın plâklara neden Kur'ân-ı Kerîm okumamış olduğunu düşünmek lâzımdır. Okumuş olup da bunların yurt dışına dağılmış olma ve Allah Kelâmı'nı "gereken saygı gösterilemez" endişesiyle plâklara okumadığı ihtimâlini de düşünmek lâzımdır. Sebepleri çeşitli olabilir. Fakat uzun bir süre ezânın yasak edildiği bir ülkede herhalde ezânı ve dolayısıyla Kur'ân'ı plâğa okumak cesâret işi olsa gerektir. Fakat buna rağmen okumuş olup da bunların Amerika ve Avrupa gibi dış ülkelere çıkmış olabileceği ihtimâlini ve bir gün bir yerlerden çıkıp geleceği hüsn-i niyetini taşıdığımı da belirtmeliyim.
Mevcut olan gazel plâkları okuyuşu, sesi, mûsikî tavrı hakkında yeterli bilgi vermektedir. Türk Mûsikîsi makamlarını bütün incelikleriyle kullanıyor, her okuyuşunda makâmı târif ediyordu. "Şevkefzâ" makâmındaki gazeli onun okuyuşunu ifâde etmek için en güzel örneklerindendir. (hafızsami1) Hele bu sesle ve tavırla okuduğu Kur'ân-ı Kerîm'i bir de dinleyebilseydik...
Sami Efendi genç sayılabilecek bir yaşta ( Otuz yaşında ) bir ruh hastalığına yakalandı. Dinlemek isteyenlere önem vermez, içinden geldiği zaman okurdu. Tedavilerinden bir sonuç alınamadı. 26 Nisan 1943 tarihinde ablası ile doktora giderken Nişancı caddesinde öldü. Cenazesi Edirne kapısı mezarlığında şair Bakî'nin mezarının yanı başına defnedildi.
Yaşadığı sürece büyük saygı ve sevgiye mazhar olan bu üstâdımıza Allah'dan rahmet diliyor, Onun okuduğu Kur'ân'ı hiç olmazsa âhirette dinlemeyi nasib etmesini niyâz ediyoruz. Allah ondan râzı olsun.
adam gibi adamdir
dipnot:eksileyen maloz bunun neyini eksiler anlamam.
dipnot:eksileyen maloz bunun neyini eksiler anlamam.